Sanatın En Sessiz Ama En Gür Sesi: Sadakat Sergisi

Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde kapılarını açan Sadakat Sergisi, sanatın evrensel diliyle insanlık vicdanına seslenen güçlü bir ifade alanı yarattı. Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), İbn Haldun Üniversitesi, Filistin Vakfı, Albaraka Türk ve Milli Saraylar Başkanlığı iş birliğiyle hayata geçirilen sergi, yalnızca bir sanat etkinliği değil; aynı zamanda bir vicdan çağrısı, bir hakikat bildirisi, bir sadakat duruşu oldu.

Bloglar

09 Mayıs 2025

TÜRGEV’ten Sanata ve Vicdana Dokunan Bir Destek

TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Akıncı Yılmaz, kurucusu oldukları İbn Haldun Üniversitesi’nin de paydaş olarak yer aldığı bu sergide hazır bulundu. TÜRGEV’in eğitimden sosyal sorumluluğa, gençlerin gelişiminden sanata kadar uzanan geniş etki alanı, bu sergiyle bir kez daha görünür hale geldi. Sadakat, yalnızca bir sergi teması değil; aynı zamanda TÜRGEV’in yıllardır gençlerle kurduğu ilişkinin özü gibi yankılandı.

Filistin Halkı İçin Sanatla Atılmış Sessiz Ama Derin Bir Adım

Sadakat Sergisi, Filistin’de yaşanan insanlık dramını hüsnühat, tezhip, minyatür, ebru gibi geleneksel İslam sanatlarının zarif diliyle dünyaya anlatmayı hedefledi. Küratör Meryem Veli’nin ifadesiyle bu sergi, “sözle, sanatla, dua ile ne yapabiliriz?” sorusunun cevabını ararken ortaya çıktı.

“Sadakat, şartlar ne olursa olsun erdemli olanın yanında durmak, ona şahitlik etmek ve o iyiliğe ortak olmak demektir.”

Serginin her bir eseri, yalnızca teknik bir ustalığın değil, bir inancın, bir direncin ve bir dua hâlinin yansımasıydı. Bu sergiyle sanat, estetikten sorumluluğa, biçimden manaya uzanan bir yolculuğa çıktı.

Gelenekli Sanatların Filistin İçin Yeniden Yorumlanışı

Sadakat Sergisi, sanatın salt biçimsel güzellikten ibaret olmadığını; taşıdığı niyetle, sunduğu mesajla ve temsil ettiği hakikatle bütünleşmesi gerektiğini ortaya koydu. İmam Gazali’nin “Boyun eğmenin, hakikatin yanında durmanın adıdır sadakat” sözünü temel alan sergi, geleneksel sanatlarla bugünün en çetin gerçekliğini buluşturdu.

Her motifte bir dua, her çizgide bir sadakat izi vardı. Sergi, hareketsiz kalmayan, küçük ama sahici adımların sanatla nasıl birleşebileceğini gösteren nadide bir örnek olarak sanat tarihimize kazındı.

Eserler Sadece Gözle Değil, Kalple de Görüldü

Sergiye katılan sanatçılar, kendi alanlarının önde gelen isimleriydi: Ferhat Kurlu, İsmail Hakkı Gurbetçi, Mustafa Cemil Efe, Nilüfer Kurfeyz, Zeynep Tuğ, Sadrettin Özçimi ve daha niceleri. Her biri Filistin halkının direnişini sanatın sessiz çığlığı olarak yeniden üretti.

Serginin açılış etkinliğinde gösterilen kısa film ve sonrasında yapılan konuşmalar, sanatın yalnızca geçmişin değil bugünün ve geleceğin de dili olduğunu bir kez daha hatırlattı.

İbn Haldun Üniversitesi’nden Anlamlı Katkı

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, serginin açılışında yaptığı konuşmada Filistin’deki işgalin sadece fiziksel değil, insani ve vicdani bir yıkım olduğuna dikkat çekti. Üniversite olarak Gazze’ye ilk andan itibaren sahip çıktıklarını vurgulayan Arkan, “Sanatçılar, bizim kelimelerle anlattığımızı eserleriyle ortaya koydu” diyerek bu dayanışmayı ifade etti.

Filistin Halkı İçin Gerçek Destek: Gelirin Tamamı Bağışlanacak

Sadakat Sergisi yalnızca bir farkındalık kampanyası değil, aynı zamanda somut bir yardım hareketi. Sergide yer alan eserlerin satışından elde edilen tüm gelir, Filistin Vakfı aracılığıyla Filistin halkına bağışlanacak. Filistin Vakfı Genel Müdürü Hemed Abdülkerim’in açılışta elinde tuttuğu anahtar, aslında bu serginin en güçlü sembollerinden biriydi:

“Bu anahtarlar evlerimizin anahtarları. Oradan hicret ettik fakat bir şekilde oraya dönme umuduyla bunları yanımıza aldık.”

Bu cümleyle birlikte, serginin sadece geçmişe değil; geleceğe, umuda ve geri dönüş inancına da işaret ettiği anlaşıldı.

Sadakat: Sessizlerin Sesi, Sanatın Vicdanı

Sanatın en büyük gücü, kimi zaman bir çığlıktan çok daha fazla anlam taşıyan bir bakış, bir motif ya da bir çizgiyle konuşabilmesidir. Sadakat Sergisi de tam olarak bunu başardı: sanat aracılığıyla sadakati, sabrı, özgürlüğü ve sorumluluğu yeniden hatırlattı.

Sergi 17 Mayıs’a kadar Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde görülebilecek. Sanatla, insanlıkla ve vicdanla buluşmak isteyen herkes için bu sergi kaçırılmaması gereken bir fırsat.

Sadakat Sergisi Hakkında Sıkça Arananlar

Sadakat Sergisi nedir?: Sadakat Sergisi, Filistin’deki insanlık dramına dikkat çekmek amacıyla geleneksel İslam sanatlarıyla düzenlenen tematik bir sergidir.

Sadakat Sergisi nerede?: Sergi, Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde 17 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilir.

Sadakat Sergisi’nin amacı nedir?: Sanat yoluyla Filistin halkının mücadelesine destek olmak, farkındalık yaratmak ve elde edilen gelirle somut katkı sağlamak.

Sergide hangi sanatlar var?: Hüsnühat, tezhip, minyatür, ebru gibi geleneksel İslam sanatlarının seçkin örnekleri sergilenmektedir.

Eserlerin geliri nereye gidiyor?: Elde edilen tüm gelir, Filistin Vakfı aracılığıyla Filistin halkına bağışlanacaktır.

Sadakat, sadece geçmişe bir bağlılık değil; adaletin, umudun ve insanlığın yanında durmanın bir yoludur. Bu sergi, sessiz ama derin bir tanıklıktır. Şimdi tanıklık etme zamanı.

SİZE NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ?